Ana içeriğe atla

Zhang Yixing 吉星高照 Röportajı


[Talihli Yıldızlar Yüksekte Parıldıyor] Zhang Yixing çok Lei (yorgun)

Ç/N: Muhabir Ji Liang'ın ağzından yazılmış

Zhang Yixing önüme yaklaştığında yüzünde çok içten bir ifade belirdi.

Ansızın onun sahiden de hiçbir idol yükü olmayan büyük bir çocuk olduğunu hissettim, biraz bitkin görünüyordu fakat kimseye karşı samimiyetsiz olmaya olmaya asla cüret etmiyor, tüm hayatı boyunca yüzünde ciddi bir ifadeyle kendi işlerinin sorumluluğunu alacak türde biri. Eğer bu Pancoat'ın marka yüzüyle yapılan bir röportaj işi olmasaydı, bu büyük çocuğu hemen top oynamaya gitmesi için serbest bırakmak isterdim.

Onu, okuyucularımızı ve hayranlarını selamlaması için davet ettim.

"Ne tür bir selamlama?" çok ciddi bir şekilde sordu.

"Herhangi bir şey olur, senin ruh haline bağlı."

"Neredeyse Yeni Yıl zamanı, Yeni Yıl kutlaması gönderebilir miyim?" Yabancılarla muhatap olma konusunda pek de iyi değilmişcesine hâlâ ürkek edâsı, ama yine de bunu bilerek, işini tamamlama isteği barındıran kararlı bir ifadesi vardı.

"Tabiki!" bir çocuğun yetişkin biriymiş gibi davranan aurası sanki gıdıklanmışım gibi hissettirdi ve gülmeye başladım.

♠♠

Ve o ciddiyetle ses kaydı çekti:

(Ses) "Herkese merhaba, Ben Zhang Yixing. Yeni Yıl'da, Maymun Yılı'nda herkesin iyi bir talihe sahip  olmasını diliyorum. Maymun Yılı'nda hou/büyük (maymun) mutluluklarınız olsun."

Bu iyi dileklerin olduğu çok kısa bir kayıttı, o bunu toplamda 3 kez kaydetti. İki kez başarısız oldu, ansızın kayıta başladı ve sonra ne söylemek istediğini unuttu.

"Bir çok insan benim aptal olduğumu söylüyor," o ciddiyetle çekim alanındaki personele söyledi, "Esasen ben aptal değilim, yalnızca yavaş tepkilerim var hepsi bu."

"Evet, yavaş tepkiler." Sanki kendine onay veriyormuşcasına yeniden vurguladı.

"Aptal değilsin, sen sevimli bir şapşalsın." güldüm ve ona böyle dedim.

"Sevimli şapşal?" biraz tereddüt etti, "Ah, bu aptal demek."

Tüm mekan ansızın kahkahaya boğuldu.



Zhang Yixing hakkındaki izlenimim, onun sahnede bir EXO üyesi olmasından, şarkı söyleyebildiğini, dans edebildiğini, şarkılar yazabildiğini ve hatta bir keresinde halka açık bir performansta partnerine piyano çalarak eşlik edebildiğini bilmemden artakalıyor.

Onun çok iyi bir mizacı olduğunu biliyorum, onun arkadaş canlısı bir karakteri olduğunu biliyorum ve hatta aslen Hallyu dalgasına ilgisi olmayan pek çok insanın Go Fighting'den sonra onun hayranı olduğunu biliyorum.

Ama şu anda karşımda duran o, daha gerçek göründü.

O nazik, uysal görünümlü, her soruyu yavaşça cevaplamadan önce dikkatle düşünüyor. Daima tepkilerinin yavaş olduğunu söylüyor fakat ben onun diğer insanları hayal kırıklığına uğratmaktan çok korktuğunu hissediyorum, ve bu yüzden ne yaparsa yapsın çok dikkatli davranıyor.

Pek çok aktör ve şarkıcı gördüm, bazıları işine bağlıydı, bazıları gösterişliydi, bazıları başarı için fazla kaygılıydı, bazıları kendini beğenmişti---ama Zhang Yixing hepsinden farklı.

Zhang Yixing etkin bir şekilde sizinle anlaşmaya çalışmayacaktır. Fakat o muhitinizdeki bir abi ya da genç kardeş gibi size evinizde gibi hissettiriyor, onunla konuşmak çok doğal. Büyüklük taslamıyor ya da uzak davranmıyor, hatta bazen size onu koruma isteği hissettiriyor. 

O sahnede göz kamaştırıcı, fakat yanınızda parıltısını dağıtıyor ve savunmasız, yalnızca lekesiz bir genç adama dönüşüyor.

Ansızın, Sun Hong Lei'nin onu neden böylesine çok sevdiğini anladım.

"Müsaadenle rahatlayıp, konuşalım." onun gergin olursa fazlasıyla bitkin olacağından endişeliydim, bu yüzden ona büyük ölçüde rahat olmasını ve yanıt vermesini söyledim, "Baskı altında hissetmeye gerek yok."

"Nasıl rahat olayım?" Güldü ve sandalyesinde geriye yaslandı. "Bu rahatlıkta olabilir miyim?"

Ona uyum sağlayıp kendi sandalyemde geriye yaslandım. "Bu iyi, sandalyede böyle gevşerken sohbet edebiliriz."

Aralıksız güldü, hahaha.


♠♠
"Geçtiğimiz birkaç yıl pek çok farklı türde işleri denedin. Sana göre, oyunculuk mu daha zor şarkı söylemek mi?"

Gerçek bir sorumluluk hissiyle, "Hangisi olursa olsun iyi yapmak istiyorsanız zordur. Bana göre, ben iyi bir sanatçı olmak istiyorum ve gelecekte de bir sanatçı olmak istiyorum. Şu anda kendi stüdyomun küçük patronu olmaya çalışıyorum, dolayısıyla her şeyi iyi yapmak için daha da sıkı çalışmalıyım." dedi.


"O hâlde önümüzdeki yıllarda, oyunculuğa mı yoksa müziğe mi daha fazla odaklanmayı planlıyorsun?"

"Öncelikle, rol aldığım şeyler üzerinde derinlemesine düşünme sürecine sahip olmak istiyorum. Mayıs ya da haziranda, çekimler sona erdiğinde bir yarı yılı ciddiyetle geriye dönüp bakmak rol aldığım tüm filmler ve TV işleri üzerinde derinlemesine düşünmek için harcamak istiyorum."

Oyunculuğuna dair yapılan çeşitli değerlendirmeleri konuşmaktan kaçınmadı. Dürüstlükle bana baktı ve tüm kusurlu performanslarına yönelik pişmanlıklarından söz etti. Neyse ki cesaret kırıklığı mânâsında hislere sahip değildi, ilerleme kaydetmek için pek çok odası olduğunu biliyor ve dahası diğer insanların eleştirileri vasıtasıyla sahip olduğu sorunları tanımlayabildiği için fazlasıyla talihli hissediyor.

Gelişim süreciyle yüzleşmek için iyimser bir zihniyet kullanıyor. Bu da elde edilmesi zor bir cazibe.

"Tabiki, müzik tarafında da kesinlikle gecikme yapmayacağım." ihtiyatla ekledi.

"Hayranların  sana kesinlikle sormam için yüzlerce, binlerce kez hatırlatmada bulundular----solo albümün yine bu yıl mı yayınlanacak?"

Biraz tereddütlü ama yine de pes etmeyen bir bakış belirdi. Fakat soruma çabucak cevap verdi: "Bu, soruya cevap vermek için hangi açıda durduğunuza bağlı. Eğer benim açımda duruyorsanız, ne zaman yayınlanacağını sorduğunuzda hemen "yarın yayınlayacağım" diye cevap veririm---fakat bu pek çok alandan şeyleri kapsıyor dolayısıyla bunu yalnızca kadere bırakabilirim, fakat ben her zaman hazırım."

Birçok kişinin onun yeni albümünü beklediğini biliyorum ve aynı zamanda şarkıcıların kendi albümünlerini yayınlama beklentisiyle dolu olduğunu da biliyorum.

Zhang Yixing'in bakışı yere kaydı, dudaklarını büktü ve endişelerle dolu büyük bir çocuk gibi sessizce güldü.

"Ben yaptığı hiçbir şeyde samimiyetsiz olmak istemeyen biriyim. Bu sebeple albümümün en iyi kalitede olmasını umuyorum---Örneğin, Dragon TV'nin bu seferki gerisayım konserinde, baştan sona 10'dan fazla kez prova yaptım, Dragon TV'ye anlayışlı oldukları ve bana prova yapmam için birçok fırsat verdiklerinden dolayı fazlasıyla minnettarım. Doğrusu ben her performansa karşı böyleyim, her performansı yeni bir fırsat olarak görüyorum. Bu fırsatları heba etmek istemiyorum, en iyisini yapmak için sıkı çalışacağım."

İçtenlikle konuşuyor, sanki sözleriyle iş birliği yapıyormuş gibi söylediği her cümlede yeniden başını sallıyor.

♠♠

"Peki denemeyi sahiden istediğin bir müzik türü var mı? Mesela daha önce denemediğin bir müzik tarzı."

"Tüm izleyicilerin benimle birlikte "yükselebileceği (coşabileceği)" bir müzik tarzı istiyorum. Sahne yeterince büyüleyici, müzik yeterince harika olduğu sürece tüm izleyicilerin sizinle birlikte dans edeceğine, yükseleceğine (coşacağına) inanıyorum." bakışları arzusunu zor zaptediyor görünüyordu.

"Ben de o insanların orada yükseleceğine inanıyorum, orada kesinlikle Sun Hong Lei da-ge da olacak." gülerek ona baktım.

"Belki de." rahatladı ve benimle birlikte güldü.



Bu abi için yorumların nelerdir?"

Zhang Yixing bu soru üzerine anılarını yâd eden bir ruh haline girip Sun Hong Lei ile çalışması hakkında aralıksız konuştu, "Son dönemlerde Hong Lei da-ge ile To Be A Better Man isimli bir dizide birlikte çalıştık. Hong Lei da-ge'nin bu dizide ciddiyetle, profesyonel bir şekilde çalışmasını, oyunculuğa ve  özellikle senaryoya karşı katı talepleri olduğunu gördüm. Her ne kadar Hong Lei da-ge ile rol yaparken sık sık gülmeye başlasam da o zamanlarda Hong Lei da-ge'nin çok sevimli olduğunu düşündüm."

"Fakat biz bu sevimli yanını nadiren görüyoruz, hepsi bu."

"Bir sahnede güldükten sonra, rolünü yapmak için bir saniye içinde, anında ciddi bir hâle geçiş yapıyordu---fakat gülmeye ihtiyaç duyduğumuzda yine gülmeye devam ediyorduk." Gür bir şekilde gülerken, çekimler sırasında deneyimledikleri eğlenceli şeyler konusunda beni daha da meraklandırdı.

Sun Hong Lei'nin büyük ekrandaki imajının ulaşılabilir(canayakın) imajlardan biri olması asla kaderinde yoktu. Travmatik, kibirli rolleri canlandırdı, hangi tür olursa olsun oyunculuk yetenekleri daima keskin ve ifade dolu.

Fakat Zhang Yixing ile aynı karede olduğu her an,bu genç adama karşı sınırsız sevgi ve ilgi göstererek "genç kardeş denetleme" moduna giriş yapıyor. Pek çok insan gökyüzüne doğru süzülen pembe baloncuklarla dolu bu çeşit sahneleri seviyor. Bunun doğal, içten, denetimsiz ve koşullanmamış olduğunu ve karşılıklı etkileşimin aşırı derecede tutkulu bir yolu olmadığını hissediyorlar.

♠♠

"Fakat birçok insanın zihninde, Sun Hong Lei yakınlaşması pek de kolay olan biri değil. Bu yüzden biz senin Sun Hong Lei ile etkileşimini görmekten hoşlanıyoruz, sizin çok yakın, gerçek bir aile gibi olduğunuzu hissediyoruz. Peki Go Fighting'deki rolünün nasıl olduğu konusunda ne düşünüyorsun? Özel olarak sevimli davranmaktan mı sorumlusun? Yoksa tüm abileri bir araya getiren ilişki bağı mısın?

Zhang Yixing bu soruyu gerçekten sevmiş görünüyordu, kalbini ortaya döktü ve bana: "Pek çok insan benim Go Fighting'de yalnızca sevimli rolü yaptığımı düşünüyor, fakat şunu aydınlığa kavuşturmak istiyorum, kendinizden 20 yaş büyük birkaç abiyle karşı karşıya geldiğinizde, rolünüz ve karakteriniz işte orada, ne yapabilirim ki? Yalnızc beni kontrol edilemez biçimde güldüren komik noktaları seçiyorum. Mesela ilk bölümü çekerken, abiler orada oynuyordu, ben kenarda kontrol edilemez ölçüde gülüyordum. İkinci bölümde, Ustam (Huang Lei) planını başarıyla yürütmesi fazlasıyla inanılmazdı, izlerken şok olmuş ve sersemlemiştim bu yüzden tüm tepkilerim gerçekti. Ben sevimli rolü yapmıyorum, fakat bu durumlar altında diğer insanlar benim genç olduğumu düşünüyor ve bu sevimli davranıyormuşum gibi görünüyor." dedi.

"Hong Lei da-ge neden seni gerçekten seviyor?"

"Hong Lei da-ge performans bakımından gerçekten de heyecanlı bir gerilimle dolu. Diziyi çekmek için birlikte çalıştığımız zaman da öyleydi, gerektiğinde geri çekiliyor ve gerektiğinde her şeyini veriyor. Go Fighting'de  farklı bir yanını sergilese de, esasen samimi bir his veriyor. Hong Lei da-ge benim "gerçek" yanımı çok sevdiğini söyleyip duruyor, dolayısıyla öz benliğimde olmak, bu "gerçek" yanımı sonsuza dek devam ettirmek istiyorum."

Bunu söyleyerek kendi yolunda eğlencesini bulmuş gibi biraz sersem bir tavır içinde gülmeye başladı.

♠♠

Zhang Yixing'in 'gerçek'liği, eğlence sektörü içinde nadir bulunan bir kaynak.

Birçok kez, hayranlarından onun "gerçek" karakterine ilişkin çeşitli şeyler duydum----grup üyelerine muamele ederken kalbini içtenlikle ortaya seriyor; ne performansı olursa olsun asla kestirme yola girmeden içtenlikle yüzleşiyor; diğerlerine çok kolay bir şekilde güveniyor ve herkesin iyi bir insan olduğunu düşünüyor....Bazı insanlar esasen bunun fazla toy olduğunu söyleyebilir. Fakat farklı insanların her türüne sahip bu eğlence sektöründe sonuna kadar direnebilmenin ve mücadele edebilmenin aslında "gerçekten" nadir ve kıymetli bir şey olduğunu düşünüyorum.

Sun Hong Lei bir eski kurt (tecrübeli kişi). Her türden insanla etkileşim kurdu. Programda ne zaman Zhang Yixing'e baksa gözleri parlıyor, bu göz boyamayan gerçek bir duygunun gösterimi. Bu gencin çok iyi ve bulunması zor biri olduğunu anlıyor ve bu yüzden onunla özel olarak ilgileniyor.

Bir başkasının içten kalbine karşılık içten bir kalp kullanıyor. Bu Zhang Yixing'in Go Fighting'de başarıyla yerine getirebildiği bir şey.

O güldü ve, "Huang Bo da-ge da dahil olmak üzere abilerime sahiden saygı duyuyorum, onların kemiklerine kadar bir erkeğin karakterini barındıklarını düşünüyorum. Yetenekleri, karizmaları kendi yetersizliklerime iç çektiriyor." dedi, hiç şüphesiz kapalı bir mekandaydık yine de yüzü gün ışığıyla parlıyordu. "Yani gerçekten de sevimli rolü yapmıyorum, fakat bu durumda yaptığım her şey iyi bir yolla sevimli, kötü bir yolla budala olarak açıklanıyor. Aptal. "

Çabucak, "Hayır hayır hayır, bu sevimli bir şapşallık." dedim.

"Aiya, biliyorum, sevimli şapşal diyerek beni övmen aslında benim aptal olduğumu söylemektir." umursamaz bir ifadeyle söyledi, bununla birlikte gülmeye başladı.

Şimdi bugün o Pancoat'ın marka yüzü olmuşken marka Çin'de daha fazla kişi tarafından tanınabiliyor. Bu ilginç bir şey, geçmişte Kore'ye ilk gittiği zamanlar bir keresinde bu markanın kıyafetlerini almaya can attığını biliyorum. Markanın yüzü haline geleceğini kim düşünürdü ki...Sıradan insanlara göre bu bir rüya gibi hissettirmeli.

"Evet, alnınızda yazılı uzun soluklu bir kader gibi, fazlasıyla inanılmaz." hoşnutlukla söyledi.

"Diğer Kore markalarına kıyaslarsak Pancoat'ın farkı nedir?"

Bu markayı gerçekten seviyor görünüyordu ve böylece çok fazla düşünmeden cevap verdi: "Tarzı çok hayat dolu---çok genç, çok enerjik. Ve çok da rahat. Örneğin büyük gözlerin olduğu bu tasarım unsuru pek çok yerde görülebilir, birçok insan bu markayı bilmeyebilir fakat bu büyük gözleri çok iyi bir şekilde görebilirler."

"Ve küçük sarı ördeği de (görebilirler)."

"Evet evet, bu karakteristik bir unsur!" Mutlulukla bağırdı, gerçekten küçük bir hayran gibi görünüyordu.

"Pekâlâ, sana göre bir erkeğin dolabında mutlaka olması gereken kıyafet parçası nedir?"

"Sevimli ve giyilmeye müsait parçalar olmalı---mmm, Pancoat'tan bir parça mutlaka olmalı."

O bir marka yüzü olarak kendini gerçekten fazlasıyla adamış.

"Sun Hong Lei'nin Pancoat gibi sevimli bir çizgisi olan şeyler giymeyi seveceğini sahiden hayal edemiyorum....." Gözlerimi kapadım ve hayal etmeye çalıştım fakat zihnime süzülen resim açıkça şok ediciydi.

"Gerçekten seviyor!" saygı duyduğu Hong Lei da-ge'den söz edilince gözleri yıldız ışığıyla parıldadı. "Doğrusu özel olarak sevimli şeyleri sahiden seviyor. Tatlı şeyleri yemeyi ve temiz şeyleri seviyor. Huang Bo-ge de bu tarz kıyafetleri seviyor onun kıyafetleri de çok Q (sevimli)."

♠♠

"Peki son zamanlarda giydiğin gururla ortaya çıkarabileceğini düşündüğün parça nedir?"

"Söylemem gerekirse, övgüyle bahsedilmeye en çok değen ve herkesin sahip olması için tavsiye edebileceğim parça, Pancoat!"

"Yavaş tepkilerin yok! Ve aptal da değilsin!" tanıtımcısı olduğu markanın reklamını yapmak konusunda fazlasıyla istekliyken yüzünde oluşan ifadeye güldüm.

"Son zamanlarda aralıksız olarak çalışıyordum ve alışveriş yapmaya da vaktim yok...." acı acı güldü ve başını kaşıdı, "Bu epey acıklı......."


"Sorun yok, kendine tatil vereceğin bir fırsatın mutlaka olacaktır değil mi?" çabucak onu avuttum.

"Evet, bir fırsat olacaktır sonra Pancoat'ta alışveriş yapmaya gidebilirim." dedi, rahatlamıştı.

"Evet evet, o gözlerden ve ördeklerden ve diğer şeylerden fazla fazla satın al, onları eve götür. Pancoat en iyisi." ona karara varmasında yardımcı oldum.

"İkimiz markayı tanıtmak için sıkı çalışıyoruz, daha sonra bunun için bir ödül olacak mı?" şirketin görevlilerine umut dolu bir bakış atarak sözlerimi bitirdim.

Sakince uzaklaştılar.

Go Fihting, aslen Kore müziğine aşina olmayan pek çok insanın bunu anlamasına ve Zhang Yixing'i sevmeye başlamasına olanak sağladı.

Her görevle yüzleşmek için her şeyini ortaya koydu, bazen konsantre olmuş bakışları birilerine esasen onun kamerayla senaryoya göre etkileşimde olmadığını oyunun keyfinin içinde olduğunu hissettirdi.


Bu birkaç yıl, daha önce hiç yapmadığı şeyleri deniyordu: sunucu olmak, bir reality şova gitmek, film çekmek, TV dizisinde yer almak gibi.......O pek de "yurtdışından dönen" bir çok ünlü gibi değildi. kasten bir uzaklık ya da mesafeli ton yaratmıyor hatta hayranlarının daha da yakınına gelmeye çalışıyor.

Yüceltilmekten hoşlanmıyor, her iki ayağı üzerinde kararlılıkla yürümeyi seviyor.

Bu da büyüleyici cazibesinin yattığı bir başka yer olabilir.

——-

"Sana göre, Go Figting konusunda en zorlu şey neydi? Görevler miydi? Yoksa diğer insanlarla etkileşimde bulunmak mı? Yoksa programın doğası mı?

"En zorlu şey kişiliğimi sürekli değiştirmem olmalı. Bunun bu şekilde olması gerektiğini hissediyorsam, yönetmenler bana şu şekilde olmalı dese de  bu şekilde olması gerektiğini düşüneceğim----gegeler bana bu şekilde olmadığını söylese yine de gerçekten inatçı olurum. Belki de daima değiştirmem gereken şey bu, fakat bu değiştirilmesi zor bir şey."

"Bir idol olmak nasıl hissettiriyor? Bu mesleğe girmeden önce kafandaki imgeyle benzer mi?"

"Tüm idollerin vakitlerinin dolacağı bir gün olacak." dürüstçe söyledi, "Benim de artık popüler olmayacağım bir vakit gelecek. Fakat bir idol olarak bir çok insan tarafından sevildiğim zamanlarda onlara mümkün olduğunca enerji verebilmeyi, beni bir rol model bir örnek olarak görmelerini sağlayabilmeyi umut ediyorum. Sıkı çalıştığımı hissederek onlar cesaretlendirilmiş hissedecekler. Bu şekilde çok hoşnut hissediyorum."


"Dünyanın her yanından hayranlar seni havaalanında karşılamaya geliyor, bu konuda ne düşünüyorsun?"

"Eskiden hayranların beni havaalanında karşılamasına ve bana hediyeler vermesine isteksizdim, onlara sorun çıkaracağımdan endişeleniyordum ve aynı zamanda herkesin enerjisini daha iyi yerlere yönlendirmesini diliyordum. Ama şu anda onların da beni görmeye gelmek için gayret sarfettiğini düşünüyorum, beni görmek onları mutlu ediyorsa o hâlde bu epey iyi bir şey--ama herkes güvenliğine dikkat etmeli!"

Hayranlarını çok önemsiyor, hatta hayranlarının yapmak istedikleri şeylerin kendilerini mutlu edip etmeyeceği hususunda düşünmelerine yardımcı olacak kadar ileri gidiyor, eğer bu onları mutlu edecekse ne olursa olsun onlara uyum sağlamak için elinden gelenin en iyisini denemesi gerektiğini düşünüyor.

Hayranları gerçekten de mevcudiyet hissi elde ediyor (onun tarafından tanınıyor)

Buna içtenlikle inanıyorum.

"EXO'nun senin için anlamı nedir?"

"Bir takım, bir aile." kesin bir dille söyledi, "Onsuz olamayacağım bir varlık. Bu grup bana yeniden doğuş kanı verdi ve aynı zamanda "kurt mizacıyla" kendi kararlılığımın yanısıra çeşitli şeyleri görmeme olanak sağladı."

"Hangi noktada hepinizin bir aile olduğu hissi edinmeye başladın?"

"Başlangıçta bu hisse sahip değildim. Herkesin birer iş arkadaşı olduğunu düşündüm. Yavaş yavaş, iş arkadaşlığından aile üyeliğine doğru aşama katettik ve daha yakın hissettik--Onların beni cesaretlendirmelerini ve bana özlemlerini de hissetmeye başladım. Herkes bunu sözlü olarak dile getirmiyor ama görüştüğümüzde yine nazikçe gülümseyip kucaklaşıyoruz, bu küçük ayrıntıların ve sevgi belirtilerinin hepsi bana hepimizin çoktan bir aileye dönüştüğünü söylüyor." onda bazı duygusal hisler uyanırken yavaşça konuştu.

"Ağız söylemez, fakat bedenler dürüsttür." gülümsedim ve ona baktım.

"Evet." dürüstlükle cevapladı.

Gülerek "Ne tsundere* bir aile." dedim. 

"Evet, biz gerçekten de tsundereyiz." kafasını hoşnutlukla kaldırdı.

Ç/N: Tsundere, ilk başta gergin, somurtkan ve hatta öfkeli tutumları olan bir kişinin, bir olay neticesinde aniden içten, samimi ve hatta mütevazı bir kişiliğe bürünmesi durumunu açıklayan terimdir. Vikipedi'den alıntıdır.

"Sana özel bir  soru vermek istiyorum---bir çok ünlünün herkesle paylaşmak istediği çok şey olduğunu biliyorum, fakat muhabirler onlara sormamış olsaydı paylaşma fırsatları olmayacaktı---dolayısıyla bu soruyu kendine sorman için senin ellerine bırakıyorum: kendine en çok sormak istediğin soru nedir?"

Bir süreliğine buz kesildi, ona böylesine zor bir soru yönelteceğimi asla hayal etmemişti.

Sonra üzerinde bir süre düşündü, yüzü yavaşça şaşkın bir görünüşü açığa vuruyordu.

"Zhang Yixing'e şunu sormak istiyorum----yorgun musun...." ansızın bana baktı ve mırıldandı.

♠♠

"O hâlde, yorgun musun?" diye sordum.

İç çekti, bakışları kapının ötesine yolculuk etti, gözlerinde bir anlık yorgunluk emaresi görünüp kayboldu. Sessizleşti, derinleşti ve yalnızca o an yaşının ötesindeki bir olgunluk açığa çıktı.

Uzun bir süre boyunca sessizdi, gülümsedim ve keyifsizliğinin birazını yatıştırmasında ona yardımcı oldum ve o da birkaç kahkaha ile uyum sağladı fakat içinde biraz acı vardı.

Biliyorum ki bu genç, yiyebileceği, içebileceği ve arkadaşlarıyla acımasızca aylak aylak dolaşabileceği bir yaşta, sıradan insanların bilmediği bir sıkı çalışma sunuyor, dışarıdakilerin anlamayacağı bir sürü sorumluluğu taşıyor.

Özgürlüğü yok, boş zaman eğlencesi yok, kendisini şımartma, ağlama ve gülme fırsatı yok.

Hayalleri için, emsalsiz zorluklarla dolu fakat başarı hissi getiren bu yolda yürümekte direndi. Asla yakınmıyor hatta daha yükseklere tırmanma fırsatına sahip olmayı kutluyor.

Fakat o yorgun mu değil mi?

Doğrusu herkes bunu kalbinde açıkça biliyor.

Bu yalnızca o zorluk hislerinin daha gerçek görünmesi için kendisine söylemesi gereken bir şey,


♠♠

Tek bir kelime bile söylemedi, tüm bedeni lambanın altına kurulmuştu ama o arkadasındaki gölgeler tarafından sarılıyormuş gibi görünüyordü.

Parıltısı geri tutuluyordu, sessizce oturdu.

Bana bakıyordu ama yine de bana bakmıyor gibiydi, bakışları yavaşça dağıldı tıpkı havada kaybolan baloncuklar gibi--- aşırı ısınmış lambanın çıkardığı "pa pa" sesini bile duyabilirdiniz, yine de o henüz kendisine cevabını vermek istemediği soruyu sorarak yalnızca orada oturdu.

"Fakat mutlu olman gerektiğini düşünüyorum, çünkü her ne kadar sıkı çalışma da olsa pek çok başarı kazanabilirsin." diyerek öneride bulundum.

"Evet.....evet...." dudaklarından belli belirsiz bir iç çekiş kopmasına müsaaade ederek yumuşak ve tereddütlü bir şekilde söyledi,

♠♠

"Beni seven insanları hayal kırıklığına uğratmamayı umuyorum." Zhang Yixing uzun süreli bir sessizlik sonrası bunu söyledi. "Ve omuzlarımda kendi hayallerimi taşıyorum--Müziğimin dünya sahnelerinde, daha fazla kişi tarafından tanınabilmesini umut ediyorum."

Hâlâ çocuksu bir hava muhafaza eden bu genç, hayallerini kararlılıkla tanımladı, bu adeta başarıya ulaşana dek dinlenmeyeceğine yemin ettiğine dair bir çağrıydı.

"Tıpkı NBA'de dans ettiğim zamanki gibi, birçok Amerikalı yanıma gelip beni alkışladı ve bana "Çok iyi dans ettin." dediler, bu beni çok mutlu etti. Ülkemizden daha çok kişinin ve daha çok şeyin tanınmasını, bu yabancıların kalplerinin derinliklerinden gelen övgüleri kazanabilmesini  umuyorum.

"Senin gibi insanlar olduğu sürece tüm dünyanın parmak ısırdığı daha fazla işlerimiz olacak." 

"Sıkı çalışacağım" eşsiz bir içtenlikle cevap verdi. 

Tüm yüzü canlılık, ciddiyet, hakikat ve içtenlik ile doluydu. 

O sahiden çok gerçek bir genç. 

Konuşmamız sona erdiğinde sandalyesinden kalktı ve teşekkürünün bir ifadesi olarak bana selam verdi. 

Selamına karşılık vermek için acele ettim, ve başlarımızı kaldırdığımız anda gözlerindeki bakışı gördüm, hafiften yorgun ama yine de gurur dolu. 

"Lay biraz yorgun." dedim ve gülümsedim. 

"Lay yorgun değil!" 

Bu özgüvenç dolu genç göğsünü benden önce kabarttı. 


Trans cr: elaysiums&laymerence
Çeviri: Mira

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

[PROGRAM ÇEVİRİ] Idol Producer 1. Sezon Tüm Bölümleri

Idol Producer 1. Sezon 1. Bölüm İzleme Linki: Tık tık İzleme Linki 2: Tık tık İndirme Linki: Tık tık Idol Producer 1. Sezon 2. Bölüm İzleme Linki: Tık tık İndirme Linki: Tık tık Idol Producer 1. Sezon 3. Bölüm İzleme Linki: Tık tık İzleme Linki 2: Tık tık İndirme Linki: Tık tık Idol Producer 1. Sezon 4. Bölüm İzleme Linki: Tık tık İndirme Linki: Tık tık Idol Producer 1. Sezon 5. Bölüm İzleme Linki: Tık tık İndirme Linki: Tık tık Idol Producer 1. Sezon 6. Bölüm İzleme Linki: Tık tık İndirme Linki: Tık tık Idol Producer 1. Sezon 7. Bölüm İzleme Linki: Tık tık İndirme Linki: Tık tık Idol Producer 1. Sezon 8. Bölüm İzleme Linki: Tık tık İndirme Linki: Tık tık Idol Producer 1. Sezon 9. Bölüm İzleme Linki: Tık tık İndirme Linki: Tık tık Idol Producer 1. Sezon 10. Bölüm İzleme Linki: Tık tık İndirme Linki: Tık tık Idol Producer 1

Zhang Yixing'in Geçmişine Biraz Göz Atmaya Ne Dersiniz?

Anlatımlar 2005'ten bu yana Yixing'in sadık hayranı olan Tang Tang isimli bir kıza ait. Lay 2005 yılında Çin'de Star Academy programında yer aldığı sıralarda kendi baidu forumuna sahipti. Bu kişi, forumu onca yıl boyunca yöneten hayran. Hayranlarıyla buluşmada: Lay ile birkaç kez buluştuk. Onlardan biri gerçekten sıcak bir gündü fakat akşam fazlasıyla rüzgarlı oldu.  Arkadaşımla ben epey gergindik ama Lay gerçekten uyumlu, sıcakkanlı ve arkadaş canlısıydı tüm o zaman boyunca gülümsedi. Oturdu ve bizimle bir süre arkadaş gibi sohbet etti, hiç de gösterişli bir tavır sergilemedi. Üstelik bizim ricamız üzerine gitar çaldı ve dans etti. Arkadaşım Changshalı olmadığından ona çevreyi göstermeye gidecektik, dışarı çıktığımızda havanın iyice soğuduğunu farkettik. (kısa kollu giyiyordum) Lay bize baktı ve ''Bugün rüzgar çok kuvvetli. TangTang (hayran) kısa kollu giymiş neden sana çevreyi daha sonra göstermiyoruz, hadi içeri girelim. Sizinle biraz daha sohbet edeceği

[PROGRAM ÇEVİRİ] Go Fighting Bölümleri

Go Fighting 1. Sezon 1. Bölüm İzleme Linki: Tık tık İndirme Linki: Tık tık Go Fighting 1. Sezon 2. Bölüm İzleme Linki: Tık tık İndirme Linki: Tık tık Go Fighting 1. Sezon 3. Bölüm İzleme Linki: Tık tık İndirme Linki: Tık tık Go Fighting 1. Sezon 4. Bölüm İzleme Linki:  Tık tık İndirme Linki:   Tık tık Go Fighting 1. Sezon 5. Bölüm İzleme Linki:  Tık tık İndirme Linki:   Tık tık Go Fighting 1. Sezon 6. Bölüm İzleme Linki:  Tık tık İndirme Linki:   Tık tık Go Fighting 1. Sezon 7. Bölüm İzleme Linki:  Tık tık İndirme Linki:   Tık tık Go Fighting 1. Sezon 8. Bölüm İzleme Linki:  Tık tık İndirme Linki:   Tık tık Go Fighting 1. Sezon 9. Bölüm İzleme Linki:  Tık tık İndirme Linki:   Tık tık Go Fighting 1. Sezon 10. Bölüm İzleme Linki:  Tık tık İndirme Linki:   Tık tık Go Fighting 1. Sezon 11. Bölüm İzleme Linki:  Tık tık İndirme Linki:   Tık tık