Hayranlar ve izleyiciler tarafından büyük hevesle beklenen
The Mystic Nine (Old Nine Gates) nihayet yayınlanmaya başladı. Yazar Xu Lei’nin
aynı adlı romanından uyarlanan, Kayıp Mezar Tarihleri’ne giriş bölümü
niteliğinde olan dizi Zhang Yixing, William Chan, Zhao Liying ve diğer genç
oyuncuları bir araya getirdi.
Dizide Zhang Yixing 1930lu yılların
Changsha’sında üst tabakadan biri olan yakışıklı Er Yue Hong’u canlandırıyor.
Er Yue Hong, Çin opera geleneğini yaşatan bir ailede dünyaya gelmiş ve Huaguxi’de
ünlü bir rol sergiliyor. Gündüzleri opera söyleyen Er Yue Hong, geceleri mezar
hırsızlığı yapıyor.
Dizinin basın konferansından sonra İfeng Kuruluşu, Zhang
Yixing ile kısa ve rahat bir röportaj yürüttü. Ona bu rolün zorlukları
sorulduğunda, Zhang Yixing bu rolün kendisi için bir devrim olduğunu kabul
etti.
Basın konferansının olduğu gün, ona Er Yue Hong rolünü ve
eşi Ya Tou ile duygusal sahnelerini nasıl yorumladığı sorulduğunda tüm duygusal
sahnelerin hayal gücüne dayandığını bildirdi. Bu konu röportaj sırasında
yeniden gündeme getirildiğinde Zhang
Yixing’in küçük sekreteri, büyük bir yardımda bulunarak “Go Fighting abileri
onun duygusal sahneleri konusunda değil daha çok duygusal dünyası hakkında
endişelendiler.” dedi.
İFeng İle Soru&Cevap
Er Yue Hong zamanında doğmuş olsaydım kesinlikle bir DJ
olurdum.
İfeng: Daha önce Kayıp Mezarlar romanları ilginizi çekmiş miydi?
Onları okudunuz mu?
Yixing: Evet. Kore’deyken Kayıp Mezarlar gündem konusuydu. Okumak
istemiş ama bulamamıştım.
İfeng: Dizide canlandırdığınız Er Yue Hong karakteri Pekin Operası mı söylüyor yoksa Huaguxi mi?
Yixing: Aslında Pekin Operası’nda söyüyor. Hunan Changshalı
olduğundan Huaguxi söyleyerek büyümüş.
İfeng: Siz de Hunan Changshalısınız, aksanınız bu role uyuyor mu?
Yixing: Bu kez dublaj yapıldı. Benim için ses aktörü
kullanmak ya da dublaj yapılması büyük bir ikilemdi. Herkesin bu rolün
yorumlanmasına odaklanacağını umut ediyorum ve bu herkese farklı bir his
verecektir.
İfeng: Xu Lei ile röportaj yapıldığında sizin rolünüzü tasvir etmek
için “nazik samimiyet” ifadesini kullandı. Siz de bu ifadenin uygun olduğunu
düşünüyor musunuz?
Yixing: Bunu bizzat söylemedi ve ben diziyi bazı kesitler hariç
henüz izlemedim. Bu sebeple sonuç olarak ne tür bir hissiyat verdiğini,
izleyicilere ne tür bir his aktardığımı bilemiyorum. Xu Lei’nin değerlendirmesi benim için yüksek
bir değerlendirme.
İfeng: Siz kendi rolünüzü tasvir edecek olsanız ne tür bir ifade
kullanırsınız?
Yixing: Xu Lei’ninki gibi son derece edebi sözcükler düşünemiyorum.
Ben 3 şey söylerdim. Birincisi, mükemmel. İkincisi eşine duyduğu aşk. Üçüncüsü
ise dram.
İfeng: Bu ‘mükemmelliğin’ sizinle benzer olduğunu düşünüyor musunuz?
Yixing: Dünyada mükemmel bir insan olduğunu düşünmüyorum. Bizi
sahnede harika görüyorsunuz fakat sahne dışında bilmediğiniz yönlerimiz
olabilir. Herkes bizi sahne dışında görse belki de bu tür birilerini
sevmeyeceklerdir. Herkes farklı yönler görüyor fakat hepsi bir araya geldiğinde
üç boyutlu hâle geliyor. Kendi hayal gücünüzü ekleyerek bu adamla, Zhang
Yixing’le birleştiriyorsunuz. Bu dünyaya mükemmel biri gelmiş olsaydı,
dengesizlik olurdu ve ekosistem şekillenemezdi diye düşünüyorum. Ekosistem
kesinlikle bir dengeye, eşitliğe sahip. Bu sebeple elbette mükemmel bir insan
olamaz.
İfeng: Dizide Er Yue Hong ünlü bir opera sanatçısı. Siz de şarkı
söylemeyi, dans etmeyi ve beste yapmayı bilen birisiniz. O zamanlar doğmuş
olsaydınız onun yapmış olduğu mesleği seçer miydiniz?
Yixing: Hayır, ben kesinlikle bir DJ olurdum. (İfeng: O zamanlar plaklar
yok muydu?) Cumhuriyetin başlangıç zamanlarında vinil plaklar varmış.
İfeng: Öyleyse nasıl DJ olacaktınız? (Muhabir ve Zhang Yixing’in küçük
sekreterinin yüzlerinde bir şaşkınlık vardı)
Teknoloji insanlığa fayda sağlıyor. Herkes sahnedeki o oyunu
hatırlıyor mu? (Basın konferansı sırasında oynanan sanal gerçeklik oyununa
atıfta bulunuyor.) O zamanları bile gösteriyordu, Eğer biri aklına koyup kesinlikle
bu tür bir makine yapabilirim derse kim bilir onun yapacağına inanabilirim!
Misal program yapma, çalışacaksanız bence bunu yapabilirsiniz. Çabaladığınız
sürece hiçbir şey imkansız değildir.
Aktör olmak benim için bir devrim
İfeng: Kendinizi Dan opera sanatçısı olarak ilk kez gördüğünüzde
korktunuz mu?
Not: Dan, Pekin opera tarihinin başlangıç zamanlarında
erkekler tarafından oynanan kadın rolleri anlamına geliyor.
Yixing: Doğrusu birazcık korktum, şeytan gibi görünüyordum.
İfeng: Bu tür bir tarzı neden kabul edemiyorsunuz? Hepimiz çok güzel
olduğunu düşünüyoruz.
Yixing: Buna güzel ifadesi kullanmaya karar vermeniz için kriteriniz
nedir gerçekten bilmiyorum. Asıl Asyalı tenim çok güzelken yüzümü birdenbire
tümüyle beyaz olarak değiştirdiler, beyaz bir yüz yaptılar ve gözlerimi şu büyüklükte
çizdiler. Aman Tanrım, gerçekten korkutucu. Makyajı sildikten sonra aslen nasıl
göründüğümü gördüm ve daha mutlu oldum.
İfeng: Bu rol için en büyük zorluk şarkı söyleme sahneleri mi,
duygusal sahneler mi yoksa mezar hırsızlığı yaptığınız sahneler mi?
Yixing: Zorluk yalnızca bir ya da iki noktada değil. Bana göre her
şey bir meydan okuma. Benim için aktör olmak bir devrim.
İfeng: Neden bir ‘devrim’?
Yixing: Çünkü rahat kabuğumdan, Zhang Yixing’in günlük
alışkanlıklarından sıyrılıp başka bir karaktere bürünmem , o karakterin alışkanlıklarını edinmem gerekiyor. Dizide bu yaşam
alışkanlıklarını sergilerken abartıyor musunuz, azaltıyor musunuz? Yoksa kendi
kafanıza göre mi yapmalısınız? Bunlar bir aktörün düşünmesi gereken şeyler.
Diğer tür işleri yaparken bu kadar çok düşünüp taşınmaya gerek duymuyorum. Go
Fighting’de yalnızca kendim olmak güzel.
İfeng: Er Yue Hong karakteri sizin kişiliğinizden uzak mı?
Yixing: Hayır, duyguları benimle benzer. Benim için de bana sadık olan tek bir kişinin varlığını
umut ediyorum. Bunun dışında aynı değiliz. (İfeng: Ne gibi?) Yaşam alışkanlıkları
bakımından. Ben ne zaman konuşsam herkes gülüyor, hahaha.
Karşı cinse bürünmek (karşı cins kıyafetleri giymek, peruk
takmak vs) söz konusu olduğunda en iyi görünen kişi Show Luo, ama bacakları
hariç çünkü bacakları tıknaz.
İfeng: Mizah anlayışınızın Go Fighting ile bir bağlantısı var mı?
Yixing: Ağzımı açıp konuştuğum sürece genellikle mizah gücüm ortaya
çıkar. Çıkış yaptığım zamanlardan bu yana, önceki röportajları izlediğimde,
konuşabildiğim vakit konuşmuşum fakat belki de o zamanlar odak noktası ben
değildim.
İfeng: Yani kendinizi sergileme fırsatı elde edemediniz.
Yixing: Öyle değil. Bunun için fırsatlar vardı. Fakat herkesin odak
noktası orada değildi. Şimdi herkes yavaş yavaş, farklı odak noktalarından,
farklı bakış açılarından çok fazla şeyi görüp farklı üç boyutları
keşfediyorlar. Bunları bir araya koyup kendi Zhang Yixing anlayışları ve
düşünceleriyle birleştiriyorlar ve belki de 3 boyutlu Zhang Yixing’e
dönüşüyor. Belki de o zamanlardaki benliğime göre şimdi daha çekiciyim.
İfeng: Huang Lei’ye ustam diyorsunuz ve Sun Honglei ile HongXing
ikilisinin bir parçasısınız. O ikisine verdiğiniz değer nedir?
Yixing: Onlar gerçekten benim hayat rehberim gibi. Ustamın IQ’su beni
esas olarak hayrete düşüren şey. Honglei Abi söz konusu senaryolar olduğunda
çok katı, ciddi, ağırbaşlı büyük abi. Sun Honglei hakkındaki izlenimimi sevilesi
bir muzipliği olan yakışıklı bir adam olduğu. Bunun çok iyi bir analiz olduğunu
düşünüyorum.
İfeng: Bilhassa sıradan ve çok kullanılmış bir sorum olacak. İkisi
de nehire düşecek olsa ve siz yalnızca birini kurtarabilecek olsanız…
Yixing: Bu çok basit. İkisini birlikte kurtarmak için birini
çağırırım. (İfeng: Birini çağıracak zamanınız yoksa?) Buna gerek yok, orada biri
olacaktır.
İfeng: Huang Bo mu?
Yixing: Evet, belki de siz bu soruyu sorduğunuzda Huang Bo Abi aynı
soruya şurada cevap verdiğinden. Birbirimize baktık ve birbirimize bilmiş bir
gülümseme, baş sallama sunduk. Ben Honglei Abi’yi kurtarırdım, Huang Bo Abi de
ustamı kurtarırdı.
İfeng: Huang Bo az önce röportaj verirken söz konusu karşı cinse
bürünmek olduğunda en güzellerinin siz olduğunuzu söyledi.
Yixing: En güzelimiz Xiao Zhu Abi (Show Luo). Gerçekten öyle,
tabii bacakları dışında, çünkü bacakları biraz tıknaz, epey tıknaz.
Abilerim sürekli beni muhtemel partnerlerle tanıştırıyorlar,
Yixing bu kız iyi. Tam sana uygun!
İfeng: The Mystic Nine’daki duygusal sahnelerden söz etmişken, Ya
Tou ile çok samimi sahneleriniz var mı?
Yixing: Hayır.
İfeng: Kucaklaşma bile yok mu?
Yixing: Kucaklaşma gibi şeyler var tabii ki.
İfeng: Go Fighting’de Lin Chi-ling ile çektiğiniz bölümde, sahte
öpücük sahnesinde bile tuhaftınız.
Yixing: O bir Tanrıça! Benim yaşımdaki, 90lar sonrası doğanlar için
bu kadar basit. Lin Chi-ling tanrıça seviyesinde biri.
İfeng: Kızlar siz erkeklerin bu ruh
hâlini gerçekten anlamıyor.
Yixing: Sizden ansızın Tony Leung (ünlü Hong Kong film yıldızı) ile yakın bir
sahne çekmenizi ve onu öpmenizi isteseler, yapabilir misiniz?
Küçük Sekreter yapabileceğini
söyleyerek destek veriyor!
Yixing: (Çaresizce) tamam, her neyse
söylemeye çalıştığım şey genel hatlarıyla buydu. Yapıp yapamamak konusunda, bu durumda o kameraların orada kurulu olduğunu düşünün, nasıl
yapabilirdiniz? Yapamazsınız, gerçekten yapamazsınız. Böyle bir durumda olan
kişi kameralar olmasa dahi bunu yapamaz gerçekten. Kameraları alın yine de
yapamazsınız. Onunla ilk kez tanışıyordum. Biriyle ilk kez tanıştığımda o
kişiyle daha konuşmadan ansızın onu öpmeyi kabul edemem. Yapamam işte. Kim
yapabiliyorsa yapsın ben gerçekten yapamam.
İfeng: Duygusal sahneleriniz hakkında en
çok endişelenen Sun Honglei miydi? Size kılavuzluk etti mi?
Küçük Sekreter yine yardıma
yetişti: Sun Honglei onun duygusal sahneleri için değil duygusal dünyası için
endişelendi!
Yixing: Abilerim beni sürekli muhtemel
eşlerle/partnerlerle tanıştırıyor. Bu kişi iyi, bu kişi iyi diyorlar!
İfeng: Sizi gerçekten biriyle tanıştırdılar
mı?
Yixing: Yalnızca konuştuk, uygulama
üzerinde konuştuk.
İfeng: O kişiler eğlence sektöründen ünlü
kadınlar mı?
Yixing: Bir anlığına, bazı haberler
okuyorlar ve bu kişi fena değilmiş diyorlar.
Küçük Sekreter: Bu ve ya şu
kişinin gayretli çalışmalarını okuyorlar. Onlar gerçekten şaka yapıyorlar.
İfeng: O vakit dinledin mi? Bir göz attın
mı?
Yixing: Kim bir göz atmazdı ki? Abilerim,
“Bak Yixing! Bu nasıl?” diyecekler ve ben bakmayacağım…Bu nasıl mümkün olur?
İfeng: Hiç ciddiyetinizi takındınız mı?
Yixing: Benimle tanıştırmak istedikleri
kişi de ciddi değildi! Aiyowei. Abilerin hangi ses tonunu kullandıklarını
görmeniz gerek. Ne tür bir suret ve ne tür bir karakteri size tanıtmak
istiyorlar? Yalnızca arabada oluyoruz ve onlar , “Ah Yixing, bu kız fena değil.
Sana uygunmuş.” diyorlar ve ben de “Ah teşekkürler.” diyorum.
İfeng: Birinci sezondan ikinci sezona,
Küçük Kuzu seviyesinden Küçük Tilki seviyesine geçiş yaptınız. Hangi
deneyimlerden söz edebilirsiniz?
Yixing: 90'lar sonrası jenerasyonun topluma
girişinden önce ve sonrasındaki büyük geçişi aksettirdim. Önceden, 70'li ve 80'li
yıllar sonrası doğanlar, bu değişiklikleri üstlenmiş olabilir. Belki de 90'lı yıllarda
doğan çocuklar değişimi 70'li ve 80'li insanlardan daha hızlı öğrenip daha hızlı
kabul edebilir. 90'lı yıllar sonrası doğan herkese bu tür bir programda öğrenme fırsatı
verilse hepsi kendisini olgunlaştırır ve bazı çarpıcı değişimler geçirirdi. Çalışma alanları, kendileri için olan bu değişimler onlara yardımcı olur ve
onları yükseltir.
İfeng: Bu yaşlı tilkilerin size verdiği
etkiler içerisinde en büyük değişim noktası nedir?
Yixing: Öğrenmektir. Öğrenimdir. Her
şeyi öğrenmeye çalışmanız gerekiyor. Anlamıyorsanız anlamıyorsunuzdur.
Biliyorsanız biliyorsunuzdur. Bilmiyorsanız bilmiyorsunuzdur.
Yorumlar
Yorum Gönder