Ana içeriğe atla

Paopao Muhabirinin, Yixing İle Yaptığı Röportajların Ardından Düşünceleri



Kısa bir süre önce, kısa dergi kariyerim düzensiz ve kavramsallaştırılmıştı. Halkın önyargılarından ve ağızdan ağza dolaşan dedikodulardan dolayı, ünlüleri istemsiz olarak karakterize eder, nitelendirirdim. Fakat müzisyenlerin yeni bir jenerasyonu olan Zhang Yixing ile irtibata geçip dört kere röportaj yaptıktan sonra ünlüler hakkında fikrim hayli değişti ve onlar hakkında bazı yeni düşünceler edindim.

Zhang Yixing ile ilk kez Go Fighting'in 3. sezon basın konferansında röportaj yaptım. Fakat bu röportajın kalbimi nasıl kıpır kıpır ettiğini hâlâ hatırlıyorum. 

Röportaj, ünlüler ile birkaç röportaj deneyimi olan tecrübesiz benliğim için yeterince etkileyiciydi, böylesine büyük bir olayla karşılaşırken heyecanlı ve de gergindim. Yapabildiğim tek şey sakinmiş gibi davranıp, Chengdu’daki sıcak hava hakkında söylenmek olmuştu.

O gün tüm oyuncuların, hiç dinlenmeden toplantıya koşturdukları bir dolu programları vardı. Çok yorgun oldukları için, röportajın bu durumdan etkilenip etkilenmeyeceğinden bile endişelendim. Fakat onlarla kısa bir etkileşimin ardından, Go Fighting erkeklerinden bazı kıdemlileri gerçekten kibar ve dostane buldum. Röportaj yaptığımız zaman, gerginliğimi bir şekilde azaltan bazı şakalar yapmaları ile birlikte soruları ciddiyetle yanıtladılar.

Röportaj yaptığım son kişi, siyah bir takım elbise giyen ve gerçekte daha yakışıklı olan Zhang Yixing oldu. İçeriye gelip, herkesi kibarca selamladı.

Paopao daha önce hayranlardan gelen soruları derlemişti, her birini ciddiyetle okudum. Müzik hakkında konuşmaya bir eğilimi olduğu için ön hazırlığım ile, müzik konusundaki sorularımın üzerinde durdum. Böylelikle röportaj, düşündüğümden daha başarılı geçti. İkinci soruyu yanıtladıktan sonra sevinçle gülümsedi; birdenbire bana, “Sorularını gerçekten beğendim, daha fazla sorabilirsin.” dedi. Çok şaşırdım, o an kalbim çok hızlı atıyordu. Sonrasında röportaj boyunca, bir dinleyiciden daha fazlasıydım. İlhamları, müzik girişimleri ve saygı duyduğu kıdemlileri hakkında güzel bir şekilde konuştu. Müziğine hip-hop müziğini ve Çin müzik tarzını eklemek istediğini; müziğini dünyaya yaymayı ve Zhang Yixing’in müziğini herkesin bilmesini sağlamayı istediğini söyledi.

Röportajdan sonra ona, “Çok mükemmel bir müzisyensiniz.” dedim. Daha sonra kafasını salladı, ellerini birleştirip eğilerek, “Teşekkür ederim.” dedi.
Neredeyse sona geldiğimiz zaman bizi durdurdu ve “Bir şey daha söyleyebilir miyim?” diye sordu. Hiç tepki vermeden, kamerayı alelacele açtık ve dedi ki, “Zhang Yixing’in aranjmanları kimseye mağlup olmayacak, yurtdışında bile. Çin kuzusu, tamam mı?”

Ocak 2018’de ise, onunla ikinci kez röportaj yaptım.

Pekin’de hava tehlikeli bir biçimde soğuktu. O içeri girdiği zaman burnumu sildim ve mikrofonumu ona tuttum. Bir bakış atıp sordu, “iQIYI PaoPao mu? Yani geçen sefer gelen kişisin…” Beni hatırlayabildiğine inanamadım! Bunun üzerine, “Evet, evet, evet!! Benim!” diye yanıtladım. Bu röportajdan sonra ona, “Idol Producer’da tekrar görüşmek üzere.” dedim. “Pekâlâ.” derken gülümsedi.

Bir ay sonra Dachang şehrinde, onunla üçüncü kez karşılaştım.

Röportajın anahatlarını unutmaktan korktuğumdan ötürü notlarımı okumak için kafamı eğdim ve içeriye girdiğini fark etmedim. Bildiğimiz doksan derece eğilmesini ve tanıdık selamlamasını gördüm. Kafamı kaldırdığımda ise, “Görüşmeyeli uzun zaman oldu.” dedi.

“Görüşmeyeli uzun zaman oldu.” Önde gelen bir yıldızın bana söylediği cümleydi.

O gün ona, “Eğer bir idol olmasaydın, yalnızca Zhang Yixing olsaydın, hayatını nasıl geçirirdin?” diye sordum.

Uzun bir süre düşündü, yanıtı bilmiyor gibi görünüyordu.

Ayrıca bu soruyu kendime de sordum ve zengin bir kadın, bir bilim insanı ya da bir süper kahraman olmak gibi birçok şey düşündüm. Fakat onun yanıtı, “Bir şeyler içerdim ya da ayaklarımı suya sokardım. Ya da rahatlamak için oyunlar oynardım.” olmuştu. Ancak kafasını kararsızca salladı. Belki de, bu soruyu daha önce hiç düşünmemişti.

Sonraki röportaj, The Golden Eyes’ın film setinde bir ziyaret oldu.

Sabah erkenden karavanının yanındaki set ekibi için acele ettik. Bir süre sonra sahnesini bitirdi, hâlâ havuçlu el ısıtıcısını tutarken ve rüzgârıyla yürürken yönünü değiştirdi. Uzakta bizi gördükten sonra gülümsemeye başladı, enerji dolu görünüyordu. Yanımıza geldiğinde bize bakıp gizemli bir şekilde, “Gelin, biraz üçüncü çocuğumu dinleyin.” dedi.

Karavana davet edilmiştik, çok geçmeden özenle parçayı açtı ve karavanın içinde güzel bir melodi duyuldu. Bu konuda profesyonel olmamam çok üzücü. Profesyonel hiçbir fikir belirtemedim. Onu sadece, “Çok hoş, kulağa gerçekten güzel geliyor.” diyerek övebildim.

Birçok şeker almış bir çocuk gibi hoşnut oldu. Bu, onunla olan ilk röportajımı hatırlattı. İkinci çocuğunu sorduğum zaman onda gördüğüm heyecan, kesinlikle aynısıydı. Müziğe olan tutkusu sonsuz gibi görünüyor. Daha sonra pazarlamacı, bir röportaj boşluğu olduğu sürece onun hemen müzik yapmak için karavanına gittiğini ve zamanının en ufak parçasını dahi boşa harcamadığını söyledi.

Bir süre sonra kostüm personeli, yemeğin hazır olduğunu bildirmek için ona Korece seslendi. Ayağa kalktığı zaman öncelikle pencere kenarında oturan yabancı personele İngilizce olarak yemek isteyip istemediğini sordu. Daha sonra bize, Çince “Yemek ister misiniz?” diye sordu. Çekindik ve başımızı olumsuz anlamında salladık. Böylece bir eline yemek çubuklarını, diğer eline plastik kabın kapağını aldı ve yemeye başladı. Birkaç lokma aldıktan sonra yemek çubuklarını gizlice indirmek istedi. İki personel Korece bir şeyler fısıldadı. Tamamıyla kafam karışmıştı. Korece birkaç cümleyle yanıtladı ve bize, çok az yediğini düşündüklerini açıkladı. Pazarlamacı, “Patronumuz her gün düzenli bir şekilde dört dil arasında geçiş yapıyor.” dedi.

“İngilizce, Korece, Standart Çince ve ne?”

“Changsha lehçesi.”

Çok geçmeden, dışarıdan birisi geldi ve sıradaki çekim sahnesinin başladığını söyledi. Onay aldıktan sonra kamera arkası videoları ve diğer materyaller için sete doğru acele ettik. Set gerçekten çok kalabalıktı, bu yüzden çekimlerde rahatsızlık vermemek için epey uzakta gizlenmem gerekti. Kameraların arkasında saklanırken, personellerle önemser bir şekilde konuştuğunu duydum.

“Isıtıcıya ihtiyacınız var mı?”

“Ya sen, bir tane ister misin?”

“Bu birazcık da olsa seni ısıtacaktır.”

Bu röportajın en büyük ödülünün içeriği olduğunu değil, başka bir şey olduğunu daima hissettim.

Bir muhabir olmadan önce hayranları anlayamıyordum. Bu, benim en özel kişisel duygularım. Onun için oy veriyorsun, onu destekliyorsun, onun için etkinliklere vs. koşturuyorsun… Tek taraflı olan bu çabanın anlamı ne?

Fakat şimdi, görünüşe göre tüm bu duyguları gerçekten anlayabiliyorum. Bir idole olan sevginin, hiçbir sonucu olması gerekmiyor. Onlara yalnızca uzaktan bakıyorsun. Onları anlamaya çalışıyorsun, Onlarla ilgili olan her şeyi, yeteneklerini, sıkı çalışmalarını, hobilerini deneyimlemeye çalışıyorsun. Bu sırada onlar, aldıkları sevgiye en uygun şekilde yaşamaya çalışıyorlar. Kendilerini daha iyi duruma getirmek, daha yüksekte durmak için sıkı çalışıyorlar, yalnızca sen gör diye. 

Bir idol, hayranları için ne anlama geliyor? Belki de onun söylediği gibidir;

“Bir idol, birçok kişi tarafından sevilen ve beğenilen bir halk figürüdür. Bu yüzden idol olmak için öncelikle; onu sevenlere yol gösterebilmek ve de onlara en doğru değerleri verebilmek adına, pozitif enerji ve iyimser bir ruha sahip olmalı. Kamu yararına olan işler de dahil olmak üzere, ne yapabiliyorsa yapması gerekiyor.”

“Bir idol diğer insanlar tarafından yalnızca şarkı söyleyişi, dansı, varyetesi ya da oyunculuğuyla tanınmamalı. Daha çok, onu sevenlere ve halka kendi benzersiz ruhunu aktarmalıdır. Bu ruh, diğer insanları belki az bir zaman ya da belki tüm ömür boyu etkileyebilir.”

Onun asil kişiliği ve geniş ufku, yağmur sonrasında ortaya çıkan ve çokça değer vermemizi hak eden temiz manzaraya benziyordu.

*Çevirilerimizi kaynak belirtmeden almayınız. Teşekkürler.*
Not: Fotoğraf temsilidir, yazıyla ilgisi yoktur.

Trans cr: XtweetTRANS
Çeviri: Buse

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

[PROGRAM ÇEVİRİ] Idol Producer 1. Sezon Tüm Bölümleri

Idol Producer 1. Sezon 1. Bölüm İzleme Linki: Tık tık İzleme Linki 2: Tık tık İndirme Linki: Tık tık Idol Producer 1. Sezon 2. Bölüm İzleme Linki: Tık tık İndirme Linki: Tık tık Idol Producer 1. Sezon 3. Bölüm İzleme Linki: Tık tık İzleme Linki 2: Tık tık İndirme Linki: Tık tık Idol Producer 1. Sezon 4. Bölüm İzleme Linki: Tık tık İndirme Linki: Tık tık Idol Producer 1. Sezon 5. Bölüm İzleme Linki: Tık tık İndirme Linki: Tık tık Idol Producer 1. Sezon 6. Bölüm İzleme Linki: Tık tık İndirme Linki: Tık tık Idol Producer 1. Sezon 7. Bölüm İzleme Linki: Tık tık İndirme Linki: Tık tık Idol Producer 1. Sezon 8. Bölüm İzleme Linki: Tık tık İndirme Linki: Tık tık Idol Producer 1. Sezon 9. Bölüm İzleme Linki: Tık tık İndirme Linki: Tık tık Idol Producer 1. Sezon 10. Bölüm İzleme Linki: Tık tık İndirme Linki: Tık tık Idol Producer 1

Zhang Yixing'in Geçmişine Biraz Göz Atmaya Ne Dersiniz?

Anlatımlar 2005'ten bu yana Yixing'in sadık hayranı olan Tang Tang isimli bir kıza ait. Lay 2005 yılında Çin'de Star Academy programında yer aldığı sıralarda kendi baidu forumuna sahipti. Bu kişi, forumu onca yıl boyunca yöneten hayran. Hayranlarıyla buluşmada: Lay ile birkaç kez buluştuk. Onlardan biri gerçekten sıcak bir gündü fakat akşam fazlasıyla rüzgarlı oldu.  Arkadaşımla ben epey gergindik ama Lay gerçekten uyumlu, sıcakkanlı ve arkadaş canlısıydı tüm o zaman boyunca gülümsedi. Oturdu ve bizimle bir süre arkadaş gibi sohbet etti, hiç de gösterişli bir tavır sergilemedi. Üstelik bizim ricamız üzerine gitar çaldı ve dans etti. Arkadaşım Changshalı olmadığından ona çevreyi göstermeye gidecektik, dışarı çıktığımızda havanın iyice soğuduğunu farkettik. (kısa kollu giyiyordum) Lay bize baktı ve ''Bugün rüzgar çok kuvvetli. TangTang (hayran) kısa kollu giymiş neden sana çevreyi daha sonra göstermiyoruz, hadi içeri girelim. Sizinle biraz daha sohbet edeceği

[PROGRAM ÇEVİRİ] Go Fighting Bölümleri

Go Fighting 1. Sezon 1. Bölüm İzleme Linki: Tık tık İndirme Linki: Tık tık Go Fighting 1. Sezon 2. Bölüm İzleme Linki: Tık tık İndirme Linki: Tık tık Go Fighting 1. Sezon 3. Bölüm İzleme Linki: Tık tık İndirme Linki: Tık tık Go Fighting 1. Sezon 4. Bölüm İzleme Linki:  Tık tık İndirme Linki:   Tık tık Go Fighting 1. Sezon 5. Bölüm İzleme Linki:  Tık tık İndirme Linki:   Tık tık Go Fighting 1. Sezon 6. Bölüm İzleme Linki:  Tık tık İndirme Linki:   Tık tık Go Fighting 1. Sezon 7. Bölüm İzleme Linki:  Tık tık İndirme Linki:   Tık tık Go Fighting 1. Sezon 8. Bölüm İzleme Linki:  Tık tık İndirme Linki:   Tık tık Go Fighting 1. Sezon 9. Bölüm İzleme Linki:  Tık tık İndirme Linki:   Tık tık Go Fighting 1. Sezon 10. Bölüm İzleme Linki:  Tık tık İndirme Linki:   Tık tık Go Fighting 1. Sezon 11. Bölüm İzleme Linki:  Tık tık İndirme Linki:   Tık tık